top of page

Umudunu Arayan Ülke: Dönüp Bakınca Gördüklerim

  • Yazarın fotoğrafı: Uğur Geniş
    Uğur Geniş
  • 24 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur

Dört ay sonra Türkiye’ye döndüğümde en çok çarpan iki şey vardı:

  1. Her yere sinmiş bir sızlanma ve ümitsizlik hali,

  2. Kurumlarda ve medyada vasatlığın normalleşmesi.Çözüm, “acı reçeteyi” dürüstçe kabul edip, nitelikli insanların sorumluluk aldığı, hatayı saklamayan bir düzen kurmak. Bu ülkenin umudu var—yeter ki sorunları doğru isimlendirelim.


Dönüş Hissi: Uzakta Özlediğim, Yakında Bulduğum

Dubai–Ankara uçuşu dört saat; ama zihinsel mesafe daha uzun. Uçağa bindiğim andan itibaren, dilimizden çok ruh halimiz dikkatimi çekti: “Niye gitmiyor?”, “Niye durmuyor?”, “Valizi niye böyle yaptılar?”… Sürekli bir sızlanma akışı.Buna karşılık Türkiye’de bulduğum samimiyet ve sıcaklık bana iyi geliyor: bir çay, bir sohbet, “hadi otur konuşalım” diyen dostlar. İnsan bunun kıymetini yurtdışında daha net görüyor.


Ümitsizliğin Kökü: Vasatlığın Kurumsallaşması

Ümitsizliği üreten tek başına siyaset değil; asıl vasatlığın norm hâline gelmesi.

  • Medya örneği: Kendi öğrencilerimizin başarısını anlatırken temel kavramlar çarpıtılıyor, takımlar yanlış yazılıyor, “Harvard tabanlı boru hattı” gibi teknik açıdan anlamsız ifadeler dolaşıma giriyor. Maksat bilgi vermek değil, algı üretmek olunca güven aşınıyor.

  • Kurum dili: “Zam yapmayın” demek kolay; ama maliyet–kalite–sürdürülebilirlik üçgeni görmezden gelinince çözüm yerine popülizm üretiliyor. Yabancı öğrenci, program açma–kapama, barajlar… Hepsinde sebep–sonuç zinciri kopuk.


Ekonomi: Acı Reçeteyi Saklamak, Ümitsizliği Büyütür

Bütçe açığı, enflasyon, EYT gibi dosyalar “hemen rahatlatan” ama orta–uzun vadede ağırlaştıran kararlar üretince toplum, sıkıntının bir sonu olduğuna dair inancını kaybediyor. En azından, “İki sene zorlanacağız, sonra düze çıkacağız” diyebilen dürüst bir plan umudu yeniden büyütür.


“Giderse Gitsin” Diyenlere Yanıt

Bu ülkenin en kıymetli kaynağı nitelikli insan. “Giderse gitsin” cümlesi, aslında “vasatlığın rahatını” koruma refleksi. Oysa biz, kalanın değil kalitenin derdindeyiz. Gençler arasında çalışkan, ahlaklı, disiplinli, farklı görüşlerden çok sayıda pırıl pırıl insan var. Onların önünü açmak, ülkenin geleceğini kurtarır.


Ne Yapmalı?

  • Teşhiste dürüstlük: Sorunu doğru isimlendirmeden çözüm olmaz.

  • Şeffaflık ve hesap verebilirlik: Medyada ve kurumlarda hata–düzeltme kültürü.

  • Nitelikli kadrolar: Liyakatı prosedür değil gerçek seçim ölçütü yapmak.

  • Uzun vadeli plan: Acı reçeteyi saklamadan, zaman–maliyet–çıktı takvimiyle açıklamak.

  • Kültürel dönüşüm: Sızlanma yerine iş bitirme pratiğini ödüllendirmek.


Son Söz: Umudu Geri Çağırmak

Bu ülke “maskeli balo”yu seyretmekten yoruldu. Umudu geri çağırmanın yolu, nitelikli insanların sorumluluk alması ve toplumun buna güvenmesi. Burası bizim vatanımız. Kimse bize “çekip gidin” diyemez. Su yolunu bulur—yeter ki barajı vasatlıkla değil, doğruluk ve cesaretle aşalım.



 
 
 

Yorumlar


bottom of page